Bilinmez zaman içinde
Devler insanları eze eze
Ulaşmışlar en tepeye
Vermişler herkese birer ayna
Dönmüş dünya çorak taşa
Ağaçlar kaçmış
Sular saklanmış
Ama bir kız kanmamış devlere
Ve düşmüş ağaçların peşine
Dünyanın bir köşesinde varmış güzeller güzeli bir ülke. Kötü kalpli devler gelince başa, o zaman dönmüş her yer taşa. Bu devler sinirlenince dökülürmüş ağızlarından kaya parçaları.
Kayaların altında kalan insanlar korkmuşlar. Hiç konuşmaz olmuşlar. Devler herkese vermiş sihirli bir ayna. İnsanlar sevinçten uçmuş havalara. Aynaya bakan, orada en sevdiği yerlere gider, en sevdiği oyunları oynar ve kendinin en güzel halini görürmüş. Zaman bile kaçıp aynaların içine saklanmış. Sihirli dünyada koşmaya başlamış. Herkes hızına şaşırmış.
İnsanlar hiç çalışmaz, üretmez, çocuklar koşup oynamaz olmuş. Gençler hep bir ağızdan konuşurmuş.
“Biz bu aynada çok güzeliz. Rengârenk kıyafetlerimiz, çok güzel gülüyor yüzlerimiz.”
Yaşlılar bile sadece aynalara bakıyor, hiç masal anlatmıyormuş.
Herkes yemeden içmeden kesilmiş, gözlerinin ışıklarını kaybetmiş. Ağaçlar, kuruyan bakımsız toprakları terk etmiş. Hiç yiyecek kalmamış. Devler her kapının önüne bir kap yemek, bir kap su koydurmuş. Onlar yaşamazsa devlerin ne önemi olurmuş? Boz bulanık, içi şeker dolu tatlı lapa evlere dağıtılmış. İnsanlar bayılmış. Yedikçe şişmiş, şiştikçe yemişler. Sağa sola doğru büyümüşler. Ayakları bedenlerini taşımaz olmuş. Aynada ise hepsi çok sağlıklı, al yanaklı, parlak bakışlı görünüyormuş.
Ülkenin en uzak köşesinde yaşarmış akıllı, sağlıklı, tatlı mı tatlı bir kız. Devlere olan nefretinden hediyenin paketini bile açmamış. Yemişleri bitince kalmış ipince. Oyunu bozmaya kararlıymış ama dışarı çıksa yakalanırmış anında.
Korkusunu cebine koymuş, göbeğine yastıkları doldurmuş. Sihirli aynayı kaptığı gibi yola koyulmuş. Minik bir kuş gelmiş yanına, “Beni de götür ağaçlara” demiş. Sonra bir yılan çıkmış yoluna, “Devlerin adamları korkar benden, al beni de yanına,” demiş heyecanla.
Kız kondurmuş kuşu omzuna, dolamış yılanı boynuna. Dağlar yol olmuş bizimkilerin önüne. Güneş bile saklanmış, sıcağı kavurmasın diye. Aç olan kız daha fazla dayanamamış yürümeye.
Terk edilmiş bir dükkâna girmişler. Yol boyu uyuyan yılan nöbet tutmuş. Bizim kız derince uyumuş. Rüyasında ailesi ile kavuşmuş. Demişler ki,
“Doğru yoldasın yavrum. Bu yaşanan felaket bir durum! Bunu ancak sen değiştirebilirsin. Dolabın içinde bekler seni hediyelerin.”
Gülümseyerek uyanmış bizimki. Dolabın içine bakmak için doğrulmuş. En sevdiği yemeğin kokusu burnuna dolmuş. Bir çırpıda güzelim yemekleri yiyerek yola devam etmişler.
Devlerin yaratıklarının koruduğu sarı sıcak bir kapı belirmiş önlerinde. Bu canlıların neye benzedikleri belli değilmiş. Hayvan desen değil, insan desen değil. İn desen, hiç değil. Cin desen, o da değil.
“Nesiniz siz?” demiş, bizim çocuk. Ne ses varmış ne soluk.
Yılan dikilmiş karşılarına, demiş ki,
“Çekilmezseniz olurum sizin başınıza bela!”
Yaratıklar çok korkmuş, sağa sola savrulmuş. Kapı ardına kadar açılmış. Bizimkileri içeri aldığı gibi kapanmış.
Bilge çınar başlamış konuşmaya,
“Hoş geldin. Seni bekliyorduk. İnsanoğlu derin uykulara daldı. Gittiğimizin farkına varmadı. Biliyorduk. Uyumayan bir kız kalacak. Çocukların en harikası bizi bulacak. Yolları yalnız yürüme, dedik. Doğanın çocuklarını yanına gönderdik. Sen de kendine ve bize güvendin. Sonunda geldin.
İnsanlığı büyüden kurtarmak için var bir planımız. O zaman devlere zindan olacak ormanımız. Aynalardan çıkarak onları uyandırmalı, bizleri göstererek hatırlatmalısın eski güzel dünyamızı. Büyü bozulunca başlayacak en büyük görevin. O zaman yanında olacak sihirli pelerinin. Paketini bile açmadığın efsunlu ayna, armağanı olacak devlerin. Pelerinin seni görünmez kılacak. Devler aynaya baktığında büyük kavga çıkacak. En son dev aynasıyla kaldığında kara orman onun evi olacak. İbretlik olsun diye orman hep burada kalacak.”
Kız, asırlık çınarı dikkatle dinlemiş. Aynalardan insanoğluna seslenmiş. Büyü silinivermiş. İnsanlar gerçek hallerini görünce başlamışlar ağlamaya. Ardından bizim kız pelerini giyerek devlerin bölgesine girmiş. Hediyeyi görünce hızlanmış devlerin adımları. Kızın korkudan titremiş bacakları. Uzaklara fırlatıvermiş aynayı. Devler hediyenin üzerine atlamış. Fırlayınca hediye paketinden gözlerini alamamışlar büyüden. “Benim olacak” diye dövüşürlerken, kara orman çekmiş hepsini aniden. Kapılarını sıkıca kapatmış. Kızın zihnine bir şifre bırakmış.
Pelerini çıkaran kız şelalenin dibinde bulmuş kendini. Doğa dünyayla barışmış. Sularını dağların ardından gürül gürül akıtmış. Arılar ve kuşlar zafer şarkılarını söylerken, bizim kız ağlıyormuş sevinçten.
Kulak verin doğanın sesine
Hayat güzel onunla yaşamayı bilene
Aman sakına devlere kanmayın
Mutluluğu aynalarda sanmayın
Doğada saklı yaşamın mucizesi
Kurtardı bizi minik bir kızın kalbinin sesi…
ETKİNLİKLER
Hazırlayan: Nilüfer Dinç Demirok
Konu: Bu masal doğa ile insan ilişkisini ve doğanın değerini anlatmaktadır.
Tema: Doğa ile insan ilişkisi
Anahtar Kelimeler: Doğa, çorak, masal, ayna, hediye, dev, sihirli pelerin, orman, şifre, nöbet
Kıpır Kıpır Düşünceler
● Bildiğiniz ağaç türlerini yazar mısınız?
● Dünyanın en yaşlı ağacı hangisidir? Araştırabilir misiniz?
● Dünyanın en uzun ağacı hangisidir? Araştırabilir misiniz?
Kıpırdatan Etkinlikler
● Doğa Temalı Resim Çalışması: Kâğıt, boya ve renkli kalemlerinizle bir ağaç şablonu hazırlayınız. Dilediğiniz gibi bir ağaç çiziniz. Ağacınızı süsleyiniz; çiçekler, kuşlar, bulutlar vs. ekleyerek resminizi tamamlayınız.
● Bir Soru: Ben varmadan o varır. Her şeyden çok yol alır. Acaba yanıtı ne olabilir?
● Eğlenceli Suratlar:
Eğlenceli bir sanat etkinliği yapalım mı? İhtiyacımız olan şeyler kağıt, renkli kalemler ve kurumuş yapraklar. İlk olarak büyük bir kağıdın üstüne kocaman bir surat çiziniz. Gözleri, burnu ve ağzı istediğiniz gibi renklendiriniz. Şimdi de kurumuş yaprakları saç olarak kullanacaksınız. Yaprakları yüzün üst kısmına yapıştırınız ve bakalım nasıl komik saçlar oluşturabiliyorsunuz. Renkli kalemlerle istediğiniz detayları ekleyebilir, belki de kağıdın diğer tarafında farklı yüzler deneyebilirsiniz. Eğlenceli zaman geçirmenizi ve yaratıcılığınızı konuşturmanızı dileriz.
Ben varmadan o varır. Her şeyden çok yol alır. Yanıt: Işık
Okurken pek keyifle okudum. Kaleminiz kavi olsun.
Masala da etkinliklere de bayıldım.
Çok güzel bir anlatım. Doğa insan ilişkisini anlatan harika bir masal. Kutlarım.😍
Beğen
Yanıtla
Ne güzel bir masal.... Anlatıma bayıldımmmm... Teşekkürler Tuğçe Sakallı