top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıBedia Korkmaz

DÜŞ ZAMANI

Güncelleme tarihi: 9 Kas



Hayal kurmak, düşlere dalmak veya rüya görmek başka dünyalara yolculuk etmek gibidir. Hepimiz bazen gözlerimizi kapatır ve farklı yerlerde olduğumuzu düşünürüz. Bazen de rüyalarımızda bambaşka çağları veya zamanları görürüz. Bir dağın tepesinde uçan bir kuş olmayı, okyanusun derinliklerinde bir balık gibi yüzmeyi düşleriz. Hayallerimizi ve düşüncelerimizi sanat sayesinde resimlere, heykellere, ya da hikâyelere dönüştürebiliriz. Aborjin sanatı da bu tür bir hayal gücünden doğmuştur.


Aborjinler, Avustralya’da yaşayan ve dünyanın en eski kültürlerinden birine sahip olan bir halktır. Doğayla iç içe yaşarlar. Onlar için toprak, gökyüzü, nehirler, hayvanlar ve bitkiler çok kutsaldır. Aborjin sanatı, onların binlerce yıllık kültürünü ve doğayla olan ilişkilerini anlatır. “Düş Zamanı” aborjin sanatının en önemli kavramlarından birisidir. Aborjinlerin dünyayı ve hayatı nasıl gördüklerini anlatan bir inanç sistemidir. Bu inanca göre, dünya ve içindeki her şey, atalarının rüyaları ve düşünceleriyle yaratılmıştır. Aborjin sanatçıları, “Düş Zamanı” hikayelerini sanat eserlerinde anlatır. Böylece sanat yoluyla hem geçmişten gelen hikayeleri, doğayı ve atalarını onurlandırır, hem de genç nesillere hikayeleri ve bilgileri aktarırlar. Mesela, Aborjin sanatında bir yılan ya da bir kuş resmi, sadece bir hayvan resmi anlamına gelmez. Bu resim, atalarının dünyayı nasıl gördüklerini anlatan eski bir hikâyenin parçasıdır. Yani çizdikleri ve boyadıkları her şeyin bir anlamı vardır.



Aborjin sanatının en ilgi çekici tekniklerinden biri nokta boyama tekniğidir. Bu teknikte, küçük renkli noktalar kullanılarak büyük desenler oluşturulur. Nokta sanatında genellikle doğa ve hayvanlar konu alınır. Mesela, kangurular, kuşlar, su deltasında yaşayan balıklar nokta sanatında sıkça karşımıza çıkar. Noktaların büyüleyici bir görünümü vardır ve bir araya geldiklerinde etkileyici hikâyeler anlatırlar. Bu resimler sadece sanat değil, aynı zamanda bir tür harita gibidir. Bu haritalar, Aborjin halkının doğadaki yolculuklarını ve avlanma alanlarını anlatır. En çok kullanılan renkler, doğadan elde edilen renklerdir. Kırmızı, sarı, kahverengi ve beyaz gibi doğal tonlar sıkça kullanılır. Bu renkler, topraklardan, ağaçlardan ve diğer doğal kaynaklardan elde edilen boyalarla yapılır. Özellikle kırmızı renk, Avustralya'nın kızıl topraklarını simgeler.

Günümüzde Aborjin sanatı, sadece geleneksel yöntemlerle değil, tuval, akrilik boya ve çeşitli modern tekniklerle de yapılmaktadır. Aborjin sanatçıları, bir yandan eski geleneklerini sürdürürken, bir yandan da modern dünyada sanatlarını daha geniş kitlelere tanıtmaktadırlar. Aborjin sanatının modern temsilcilerinden biri, Emily Kame Kngwarreye’dir. O, hem geleneksel hem de modern teknikleri kullanarak eserler ortaya koymuştur. Bir başka ünlü sanatçı ise Clifford Possum Tjapaltjarri’dir. Onun eserleri, dünya çapında sergilenmiş ve Aborjin sanatını uluslararası bir seviyeye taşımıştır.

Aborjin sanatı bize hem geçmişin hikayelerini anlatır hem de hayallerimizin ve düşüncelerimizin gücünü gösterir. Sanatın hayal kurmanın ve bunu yansıtmanın en güzel yollarından biri olduğunu hatırlatır. Sen de düş zamanında renklerin ülkesinde bir gezintiye çıkabilirsin. Düşlerini sanat yoluyla paylaşmayı ve içindeki dünyayı dışarıya açmayı deneyebilirsin.


Görsel Kaynakça:

:Aboriginal_Religious_Art_(6854184762).jpg

2- Clifford Possum Tjapaltjarri- “Kanguru Rüyası”

51 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page